Barbiana Öğrencilerinden Mektup

Barbiana Öğrencilerinden Mektup

Yazar: Kolektif
Barkod: 9786058785656
Üreticiler: Kaldıraç Yayınevi
Stok Sayısı: 1
Basım Tarihi: 2012
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 116 Sayfa
Ağırlık: 180,00 Gram
Boyut: 16,00 (en) x 24,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Dili: Türkçe

115,00 TL
92,00 TL

Yazar: Barbiana Öğrencileri ve Don Lorenzo Milani "Zorunlu eğitim sınıfta bırakma hakkına sahip değildir!" Kaldıraç Yayınevi olarak "Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur?" kitabının teorik zemindeki eğitim tartışmalarını pratiğe taşıyan, yayınevimizce devam niteliğindeki "Barbiana Öğrencilerinden Mektup" kitabıyla eğitim dizimiz sürüyor. 20. yüzyıl başlarında uygulanmaya başlayan ancak özellikle 1960’lı yılların hareketli ortamında yoğun şekilde tartışmaya açılmış olan ‘radikal eğitim’e dair bir kitap "Barbiana Öğrencilerinden Mektup". Eğitim sisteminin ciddi bir eleştirisini yapan, eğitimin; düzenin devamlılığı için ne kadar önemli olduğunu gören ve de yaratılmak istenen insan tipolojisine karşı ‘radikal eğitimciler’, yazdıkları kitaplar kadar yeni eğitim modelleri ve okul denemeleri ile de gündeme geldiler. "Barbiana Öğrencilerinden Mektup" İtalya’nın Fiorentina kentinin Barbiana kasabasında Don Lorenzo Milani’nin okuldan atılmış köylü çocukları için kurduğu ve öğrenci-öğretmen fikrinden hareketle geliştirdiği modelin ve okulun, pratiğin anlatısı. Türkçeye ilk defa 1970’li yıllarda Gözlem Yayınları tarafından Sevgi Tamgüç ve Marianna Yerasimos çevirisiyle kazandırılan bu kitabı ve bugün halen aynı şekilde eğitim vermeye devam eden "Barbiana Okulu"nu okura sunuyoruz. -Kaldıraç Yayınevi- "Barbiana çocukları her ne kadar İtalya’da yaşasalar ve bu mektubu yazdıkları tarih elli sene öncesi olsa da, onların ve bizim benzer dertlerimizden eksilen bir şey yok. Bu kitapta ne mi bulacaksınız? Devlet dersinde öldürülen çocukluğunuzu; en meraklı ve yaratıcı çağınızın nasıl törpülendiğini; eğitimin insanlaştırmadığını, insanlıktan çıkardığını; senelerce dünyanın tersinden öğretildiğini; "ayrım gözetmemenin" bazen en büyük ayrım olduğunu... Örgün eğitimle hayatımızın en kritik çağında, hayatı anlamlandırmaya başladığımızda karşılaşıyoruz. Eğitimle neyin doğru neyin yanlış olduğunu, hayatımızın amaçlarını -sınavlar, kariyer, iyi insan olmak- zorla öğrenmek zorunda kalıyoruz. En kötüsü de; bu dayatmanın sıkıntı ve stresinin normalleştirilmeye çalışılmasıdır. Dayatmaların gerekçesi gösterilen kanunlar ve yönetmeliklerin neredeyse kaderle aynı anlama geldiğini sanacağız. "Barbiana Öğrencilerinden Mektup"ta da bu kaderin ancak insan eliyle yazılabileceği görülüyor. Bizim sınıflara doldurulma tarihimizle fabrikalara doldurulma tarihimiz birdir ve fabrikaları yönetenlerle sınıfları yönetenler arasındaki sıkı bağ; eğitimin nasıl şekillendiğini, kimin çıkarına hizmet ettiğini göstermektedir... ...Bu kitap nihayetinde herkese çağrıdır. Bu eğitim sistemi; durmadan, sömürünün, yoksulluğun, cehaletin, insanlığın ve dünyanın yok oluşunu üreten düzenin en önemli ayaklarından biridir. Bizler, sadece okullarda değil; çalıştığımız, eğlendiğimiz, gezdiğimiz, hayatımızın her alanında vereceğimiz mücadeleyle "insan"ı, kendimizi özgürce inşa edebiliriz." -Uğur Sezer-